Müfessir Aladdin (Işıklı Evliya) Hazretleri
Müfessir Aladdin (Işıklı Evliya) Hazretleri
Müfessir Alaeddin Hazretleri Hicri 665-747 yıllarında yaşamıştır.Döneminin önemli alimlerinden olduğu kaynaklarda geçmektedir. Kur’an-ı Kerim’i elle yazıp tefsir etmiş, çok sayıda öğrencisine de Kur’an-ı Kerim dersi vermiştir. Hakkında anlatılan efsanelerden en bilineni de evliyanın Kur’an-ı Kerim öğretmesi üzerinedir.
Efsaneye göre Müfessir Alaeddin Hazretleri bir öğrencisine Kur’an-ı Kerim dersi verirken, tamamlayamadan vefat etmiştir. Vefatından öğrencisine rüyasında her gece kabrine gelmesini söylemiştir. Bunun üzerine öğrenci her gece evliyanın kabrine gitmiş, evliya da yarım kalan dersinin tamamlatıp öğrenciye Kur’an-ı Kerimi öğretmiştir .Türbenin duvarındaki asılı panoda da yazmaktadır.
Aynı efsane başka bir anlatımda yazılı bir kaynakta şu şekilde yer almaktadır. Müfessir Alaeddin Hazretleri talebesine tefsir dersleri verirken vefat etmesi üzerine, defnedildiği günün gecesi, öğrencilerinin ayrı ayrı hepsinin rüyasına girerek mezarının başına gelip orada derslerine devam etmelerini tembihler. Ertesi sabahtan itibaren mezarın başında toplanan talebeler, aynen hayatta imiş gibi hocalarının sesini duyarak tefsirin kalan kısmının tamamlayıncaya kadar her gün derslere devam ederler. Bir gün talebelerin ciddiyetten uzaklaştıkları esnada –benim sağlığımda olduğu gibi yine aynen ciddiyetinizi muhafaza edeceksiniz!-diyerek onları ikaz etmiştir.
Müfessir Alaeddin Hazretleri Türbesi hakkında anlatılan bir önemli efsane de pek çok kişinin şahit olduğu türbenin yıkılarak üzerinden yol geçirilme çalışmaları sırasında yaşanan olaylarla ilgilidir. Belediye yol çalışmaları yaparken, plana göre türbenin bulunduğu yerden yol geçecektir. Bunun için dozerler gelerek türbenin yıkımına başlanır. Fakat dozerler çalışmaz. Bütün gayretlere rağmen dozerler çalışmayınca mahalle sakinleri ve belediye işçilere türbenin yıkımına kazma ve kürekle yapmaya karar verirler. Fakat kim toprağa kazmayı küreği sokarsa onun aleti kırılır elinde kalır. Şaşkınlık içindeki mahalleli ve işçiler çalışmaya devam ederken türbenin içinden ışıklar çıkmaya başlar. Korkan ahali çalışmayı bırakır. O günden sonra türbenin yerinde kalmasına karar verilir ve türbe onarılarak bugünkü görünümüne getirilir.
Müfessir Alaeddin Hazretleri Türbesinde görülen ışıkla ilgili anlatılan bir başka efsanede de, türbenin kötü niyetli kişilere kendini göstermediği üzerinedir. Bu efsaneye göre, bir gün türbeye kalbinde iyi niyet olmayan kişiler gelir. Bunların dini inancı da zayıftır. Gelen kişilerin kötü niyetli olmaları evliyayı rahatsız eder. Birkaç kişi olan bu kişiler türbenin önündeki terastan Kastamonu şehrine bakarken arkalarına döndüklerinde türbenin yerinde olmadığını, boş bir arsa olduğunu görürler. Şaşkınlık ve korku içinde yüzlerini tekrar şehre dönüp bir süre öyle durduktan sonra tekrar türbenin olduğu yere baktıklarında bu defa türbenin bulunduğu yerde mum alevi şeklinde bir ışığın olduğunu ama yine türbenin olmadığını görürler. Bunun üzerine büyük bir korkuyla türbeyi kaçarak terk ederler.
Müfessir Alaeddin Hazretleri Türbesinin etrafında ışık yanmasının o zamandan itibaren olduğuna inananlar vardır.Bu olayların duyulmasından sonra, türbeyi ve ışıkları merak eden araştırmacılar 1981 yılında türbeye gelirler. Bu konuda gazetelerde de çıkan haberlere göre, gece türbenin fotoğrafı çekildiğinde etrafında “Nur” denilen bir ışık halesinin bulunduğu görülmüştür. Çalışmalar sürdürüldükçe türbenin yanında poz veren kişilerin fotoğraflarının da ilginç bir görüntü oluşturduğu ya etraflarında ışık halesinin olduğu ya da bedenlerinin bir kısmının karanlıkta kaldığı tespit edilmiştir. Bilimsel olarak bir açıklaması bulunamayan bu durum türbenin Türkiye çapında da tanınmasını sağlamıştır.
NASIL GİDİLİR ?
Alaattin Efendi Türbesi
Honsalar, Türbe Yolu Sk. No:2 Merkez/Kastamonu